4 Ekim 2012 Perşembe

Sürpriiissss!

Dün akşam çıkışta arkadaşlarla konuştuk, sabah simitle okulda kahvaltı yapacağız.

Fakat sabah kalktığımda midem çok şiş olunca, simitli kahvaltıdan vazgeçtim. Şeftalili kefirimi içtim. Okulu da aradım, "beni beklemeyin, siz yiyin simitlerinizi" diye... "Aa, olmaz, bekliyoruz" dedi arkadaşım.

E, peki; yapacak bir şey yok, gittim. Dediler yemekhanede yiyelim, daha rahat... Alt tarafı simit ve çay ama ona da peki!

Yemekhaneye giriyoruz ve sürpriz sürpriz üstüne. Harika hazırlanmış bir kahvaltı sofrasıyla beraber, burada anlatmaktan bile mahcup olacağım birçok ince ve zarif detay... Ağlattılar beni.

Halbuki tembihlemiştim ve ikna olduklarına inanmıştım; kutlama, hediye istemiyorum diye... Gelin, sarılın, bir kahve içelim tenefüste; yeterli demiştim. Tamam dediler, anladık!  Akşam herkesten geç çıkıp arabama geldiğimde, arka koltukta beni bekleyen kocaman paket, anlamadıklarını anlatıyordu!

Geçen seneden beri marka marka araştırıp, hep son dakikada almaktan vazgeçtiğim buharlı pişiricim var artık; hem de 3 katlı!



Hiç yorum yok: