Hem yerim, hem çekerim; fotoğraf da, mide ağrısı da...

Ortanca oğlum, ödevi için O'na eşlik etmemi istedi ve ben şu son 1 haftada hiç olmadığı kadar sık karşıya* geçme rekorumu kırdım.
*(karşı=evropa yakası)

Kaç sabahtır Ezgi'nin detoksu gereği meyveli kefirle kahvaltı yapıyordum. Ara öğünler ve öğlenleri de listeye uygun ama akşamlar, ah akşamlar!!! Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim...

Fakat bu sabah klasik kahvaltı yapıp çıktım evden...

İstikamet Karaköy İstanbul Modern. Oğlum beğendiği bir sanat eseri hakkında rapor yazacak. Öğretmen seçtiği eserle fotoğraf çektirmesini de istemiş ama yasak olduğundan haberi yoktu herhalde!

Neyse, ne diyordum...

Karaköy. Karaköy denince aklınıza Karaköy Güllüoğlu gelir mi sizin de...

Ne kadar tok da olsanız da(ki biz acıkmıştık bile), illa içeri girilir; 1 börek ve üzerine baklava yenir, o da yetmez, eve de paket yaptırılır.

Aynen o gün yaptığımız gibi...

 

(tamamen açgözlülüğümden kasada kendimi kaybedip, çeşit yaptım! börekleri zar zor bitirdik... poğaçalara ise dokunmadık, paket yaptırdık. üstüne baklava da yiyemedik, akşam için paketlettik... dikkatinizi çekerim, mide ilacım da baş köşede!)

Günü kurtaran tek şey günlük adım sayısı: 11.546 / 6.9 km