8 Nisan 2012 Pazar

Değişim Günlüğüm / 14. Gün



Akşam yatarken başka programlar yapıp, sabah ve gün içinde o planlanan programların tamamen dışında kaldığımız ne çok olmuştur. "Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir" sözü ne kadar da doğru! Ha bir de "İnsanlar plan yapar... Tanrı güler!" sözü var... Bu yüzdendir ki "kısmet" sözcüğünü çok fazla kullanırım...

Bugün hiç aklımda olmayan bir programa dâhil oldum.

Aslında tüm gün okulda olacaktım, bursluluk ve düzey belirleme sınavları vardı. Fakat öğleye doğru oğlum aradı, "biz Şişli-Taksim-Beyoğlu programı yaptık" dedi. Evden çıkmayacaklarını sandığım için anahtar almamıştım yanıma. Mecburen işimi toparlayıp eve geçtim. "Oh! Herkes çıkar, ben de işime gücüme bakarım" diye düşünürken, bir de baktım ben de onlarla beraber otobüsteyim :)

Önce Cevahir Mado'da mola...

Ben bu ara fazlaca dadandığım sade Türk kahvemi söylerken, çocukların ve arkadaşımın siparişlerinin (kestaneli pasta, krokanlı pasta, çikolata-fıstıklı pasta, dondurmalı keşkül, naneli limonata...) beni hiç cezbetmemesi hoşuma gitti; üstelik tam da regl öncesi...

Sonra eşim de bize katıldı. Hadi yine program değişti! Arabayı sahilde bırakıp, o yokuşu tırmanıp (öldüm çıkarken...) Sultanahmet meydanı... Burada epey oyalandık, acıktık.

Balık seven misafirinizi götürebileceğiniz ideal yerlerden Kumkapı'ya çevirdik rotayı. "Neyzen" bizim tüm Türk ve yabancı misafirlerimizi ağırladığımız, her zaman da yüzümüzü ak eden bir yer... Ne karides güveç, ne kalamar tava, ne de spesyal tatlılarından "ya bir çatal alsana, ölür müsün?" laflarını duymazdan gelerek tatmadım. "Ben bunların hepsinin tadını biliyorum zaten..." dedim içimden...

Mısırsız, havuçsuz, domatessiz, yağsız salatam ve ızgara balığımla mutlu oldum...




Eve döndükten sonra 1 saat kadar kasmadan orta hızda (5km.yi 165 dakikada) bantta yürüdüm. Karnım çok şiş, faydası olur diye...

Yürürken de bir yandan, plansız programsız "pat" diye yaşanan şeylerin daha lezzetli olduğuna bir kez daha inandım...


Hiç yorum yok: