8 Şubat 2013 Cuma

2. Dönem: 38. Gün (2)

Sabah çocuklar kahvaltıya oturdu, ekmeklerini kızartırken -ki ekmek de ekmek yani; homemade-cevizli-bademli-ayçekirdekli-susam ve çörekotlu-pekmezli-li-li-li-vs-vs-vs...- nasıl koktu anlatamam...

İç ses durur mu, başladı konuşmaya: nasılsa çocuklarla dışarı çıkacaksın, dışarıda fast food takılırsınız, oradan da sinemada gönlünce pop-corn yersin... boz gitsin işte! otur çocuklarınla gönlünce bir kahvaltı yap...

Susturmadım onu... Davete icabet ettim.

Fakat sonrasında planlar değişti ve biz dışarı çıkmaktan vazgeçtik; yani diyeti bozmamdaki ana unsur ortadan kalktı. Ben bu kazığı daha evvel de kendime defalarca attım!

Olan oldu, diyet bozuldu ve evdeyim.

Böyle zamanlarda, diyeti bozmuşsam ve evdeysem, yeme-içme eylemi olarak yaptığım klasiklerim vardır benim; mısır patlatıp film izleme, çayın yanına illâ ki kısır yapma, yine çayın yanına börek satın alma veya yapma, kurabiye veya kek pişirme, gece çayın yanına irmik veya un helvası kavurma gibi...

Bu sefer de rutin değişmedi;
  • Mısır patlatıp, film izledim.
  • Buzluktaki su böreklerimi çıkardım.
  • Geçen gece yaptığım kakaolu kekime kardeş yaptım; portakallı ve haşhaşlı kek...
  • Ve tâbi ki kısır...
  • Helva yiyecek halim kalmadığı için yapmadım.
Gece yatarken 4. mide pastilini attım ağzıma...

Psikolojik olarak o kadar değil ama midemden dolayı çok kötü hissediyorum kendimi...




Hiç yorum yok: