18 Ocak 2013 Cuma

Dünden sonra, yarından önce...

Dün bir kez daha, "hayat işte, alacak nefesler sayılı ve bitti mi, her şey bahane..." dedirten bir gün oldu... Ben bazen annemi her gün göremiyorum ama O neredeyse her akşam evimize konuk oluyordu; gülüşü, gamzesi, sohbet eder gibi haber sunuşu, esprili tarzıyla seviyorduk O'ndan haber dinlemeyi ve kimselere randevu vermiyorduk bu yüzden, akşam saatlerinde...

Aslında ne güzel değil mi, ömrün son anlarına kadar çalışmak, üretmek ve bir gazetecinin dediği gibi bir çınar gibi ayakta ölmek...

Dün bu yüzden dedim ki kendi kendime; yaşlansan da iyi olmak, iyi hissetmek ve ayakta kalabilmek için vücuduna çok iyi bakmalısın. Bunun için de vücuduna zararlı ne varsa hayatından çıkarmalısın, öncelikle de şu kilolarını... İlk hedefin bu olmalı; sağlıklı bir vücut!

Ve sonraki hedefim de, hayatın nasıl kısa olduğunu hiç unutmadan, hayatta bana keyif veren şeyleri ıskalamadan yaşamak... Şu yaşıma kadar oturtamadığım dengeleri artık oturtmak ve "işin sırrı dengede" lafını kendim için anlamlı ve uygulanabilir kılmak...

Şair'in dediği gibi;

Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür...


Kaç "bugün" var elimizde, bilemediğimize göre; kıymetini bilmek lâzım...


 




Hiç yorum yok: