2. Dönem: 67. Gün

Dün akşam Candan Erçetin konserine gittik. Sanatçı olmak zor iş gerçekten! Rahatsızdı. Gece boyunca, şarkı aralarında öksürdü çaktırmadan... Zaten arada ve geceninin sonunda da söyledi; bir aydır -fanlarının söylediğine göre bir yıldır- rahatsızmış. Geçmeyen bir öksürük dedi kendisi de... Buna rağmen son derece yüksek bir performansla bitirdi geceyi... İlk bölümde aşkın fazlarında dolaştık onun güçlü yorumuyla, ikinci bölümde ise "Çıplak Ayaklı Kontes" oldu ve çoşturdukça coşturdu. Sanatçı tanımıyla örtüşen, sevdiğim bir kadın O; iyi ki -bütün aksiliklere rağmen- dün gece oradaydım...


Detoksta 5. gün bugün... Ekmekli, zeytinli ve 1 tk. reçelli kahvaltı yaptım sabah ama ekmeğin ölçüsü biraz kaçtı. Aslında ölçüp sofraya getirdiğim miktarı yedim, bitirdim ama sonradan sofraya gelen kızarmış ve hatta hafif kurumuş ekmeklerin kenarlarını kopartıp kopartıp, anne yapımı zeytin ezmesi ve roka ile yedim. Toplamda 1 dilim etmiştir yediğim miktar ve öğle yemeğinde telafi etmek lazım bunu... Bir de 10.000+ adım şart tabii...

Ve bugün semt pazarı günü... Geçen hafta annemle yaptığımız alışveriş çok keyifliydi ama sebze alma işinde öyle çok abartmışım ki, hâlâ bitiremedik aldıklarımın hepsini... Fakat köylü kadınlardan sırf roka, maydanoz ve kıvırcık almak için de olsa gitmek istiyorum zira bir hafta geçmesine rağmen; dün gece yediğim kıvırcıklar ve  bu sabah kahvaltıda yediğim rokaların en kalın sapları bile öyle tazecik ve körpeydi ki...

Gün içinde tamamlamak üzere, 5. detoks günümden notlar...


 * * *

Detoks: 5. Gün


Sabah: 1,5 dilim ekmek (45-50 gr.) (+ 1 dilim kadar da ekstra var), siyah zeytin ve zeytin ezmesi, 1 tk. diabetik ahududu reçeli, bol roka, tere, maydanoz, dereotu ve yeşil çay

Ara: 1 kivi (pazara çıkarken ara öğünümü almayı unuttum yanıma... ben de ilk sergiden kivi aldım, pazarcının bıçağını ödünç alıp afiyetle yedim ama yanında ceviz, fındık, badem olmadan...)

Öğle: 1,5 patates ve bol kıvırcık, taze soğan, maydanoz, 1tk. z.yağ ile salata ve tost makinesinde pazılı lavaş tostu*, yeşil çay
*(uyduruk ama çok lezzetliydi: çiğ köfteden kalan lavaşları -yufka gibi çok ince- 10*20 ebatlarında kesip buzluğa atmıştım... pazı yapraklarına 1/2 soğan doğradım, tuz ile ovaladım... tost makinesini ısıttım, altına bir yaprak lavaş, üstüne bolca pazılı içten koyup -salataya yağ koyduğum için yağ eklemedim- üstüne 1 yaprak lavaş kapattm, tost makinesinin ayarını yükselttim... birkaç dakika sonra, lavaş kızarınca servis tabağına aldım... yüksek ısıda pişirmek, çok bekletmeden makineden almak ve yemek, alttaki lavaşın çok nemlenip kopmaması için püf! yanına 1 kocaman kupa da çay yaptım, kendimi ikindi çay sofrasında hisettim... hatta kesmedi, 1 lavaşlı pazı tostu daha yaptım sonradan ama işte bu fazla geldi...

Ara: 1 portakal, 8 çiğ badem

Akşam: Dereotu yatağında kabak paçası*
*(bugün uyduruk yemek yapma günüm oldu ama her iki uydurmasyonumu da tuttum :) Bu iki yemekte de tost makinem başrolde, kendisi elim kolum... geçen bozuldu ve servise gitti, neyse ki ciddi bir sorunu yokmuş, elektriksel bir arızadan su koyuvermiş, küçük bir bedelle, sağlam bir şekilde kavuştuk tekrar...
öğlen yediklerim çok gelince, karnım şiş olup, canım da yemek istemeyince, dolapta geçen haftadan bekleyen kabaklar geldi aklıma... 1 kabağı önce enlemesine ortadan ikiye kestim, sonra da orta kalınlıkta uzunlamasına dilimledim... ısıttığım tost makinesine dizdim ve orta ısının hafif üzerinde pişmeye bıraktım... bu arada servis tabağına pazardan aldığım tazecik dereotlarını ince doğrayarak bir yatak yaptım ve tost makinesinde pişen kabakları bu yatağın üzerine dikkatlice yatırdım :) üzerine 1 tk. z.yağ, sarımsak, sirke ve tuz ile yaptığım sosu gezdirdim... 1-2 dakika dinlendirip, afiyetle yedim... gerçekten hafif ve lezzetliydi... bu arada sirke+sarımsak ikilisini sevmeyenler, sadece z.yağı da gezdirebilirler ama o zaman adı "dereotu yatağında kabak ızgara" olur :))

ve...


•  Su, bol yeşil çay (naneli, yaseminli, tarçın-karanfilli çeşitlerden değiştirerek )

•  Tüm gün toplamda adım sayısını bugün bilmiyorum çünkü pazara giderken adımsayarımı evde unuttum. Geçen haftayı düşünürsem, 10.000 adım yaptığımı düşünüyorum