Karnelerimizi veriyoruz, alıyoruz ve 15 günlük bir tatile çıkıyoruz.
Tabi tatile çıkanlar öğrenciler ve öğretmenler. Yöneticilerin mesaisi devam edecek. Annelerin ise yoğunlaşmış mesai dönemi başlıyor :) Kolay gelsin diyelim.
İlk hafta okuldayım, sonraki hafta için bir programımız var ama bakalım, günler ne gösterecek.
Bu hafta diyet programıma sabah kahvaltısı eklendiği için mutluyum fakat şimdiye kadar her sabah erken saatte evden çıkmam gerektiğinden şöyle rahatça yapamadım kahvaltılarımı... Yarın sabah da tüm okulların dönem sonu yönetim kurulu toplantıları var, yine erkenden çıkmam lazım. Fakat pazar sabahı -inşallah- tüm aile keyifli bir kahvaltı sofrasında buluşacağız. Bol yeşillikli (roka, maydanoz, dereotu, tere, vs...) , yazdan yaptığım acılı-hafif sarımsaklı domates sosum, maalesef az yağlı olamayan peynirim, 4 zeytinim ve çeşidini her gün değiştirmeye calıştığım 1 dilim kızarmış ekmeğim (30-32 gr.) ile nefis bir kahvaltı :)) Tabi bir de yaseminli yeşil çayım...
Öğle ve akşam yediğim et +salata veya sebzeyi artık kanıksadım ama yapacak bir şey yok. Kural buysa, uyacağız; uyamazsak da diyarı terkedeceğiz. Fakat terk-i diyar zamanlarında gördük ki, oralar da hiç tekin değil. İlk başta her şey iyi hoş gibi gözükse de, bir süre sonra yine istikamet kürkçü dükkânı... Kaç kere yaşadım ben bunu; her seferinde kuyruğu kıstırıp geri döndüm, mahcup ve üzgün...
Ee, öyleyse? Bu sefer diyorum ki bana; artık otur oturduğun yerde, bir ağır ol, biraz kalıbının adamı ol! Zırt pırt gidip gelmekten bıkmadın mı? Hani derler ya, başkaları ne der diye düşünmeyin, kendiniz için yapın ne yapacaksanız... Doğru ama bence bu konuda, "diyete başlama-kilo verme-diyeti bırakma-kilo alma" döngüsünde "etraf ne der" diye de endişelenmeli insan... Hatırlar mısınız; Sibel Can'ın bu konudaki kısırdöngüsü meşhurdu bir ara... Ne zaman kaset çıkaracak; S.C. diyette, S.C. şu kadar kilo verdi, S.C. kilolarını şöyle verdi, fotoğraflar, listeler, vs...vs... Sonra ortadan kayboluş ve geri döndüğünde yine yeni kasedine eşlik eden diyet ve zayıflama hikâyeleri... İnsanlar artık dalga geçer olmuştu :(
Şimdi durum nedir S.C. cephesinde bilmiyorum ama kıssadan hisse alıp; artık büyük çaplı kilo dalgalanmalarına izin vermemeye, elden çıkardığım kıyafetlere ve elbise bedenlerine geri dönmemeye, eski sabıkalarımdan ötürü bu yöndeki beklentileri boşa çıkarmaya ve kısaca kalıbımın insanı olmaya çok kararlıyım.
6 yorum:
Sibel Can'ın kendisi de diyor zaten 'beni kimse örnek almasın'diye :).Yani bizlerde biraz onun yolundan gitmişsek de zamanında,artık o hataları yapmıyoruz değil mi Teraziciğim :).Maşallah sende bende iyi toparladık.Darısı diğer blogdaşlarımızın başına inşallah.Bu arada iyi tatiller dilerim...
Kesinlikle benim'cim :))
Gerçekten de, bu yolculuk, aynı amaçla toplandığın ve aynı yöne yürüdüğün arkadaşlarla keyifli...
Havalar biraz daha bahara döndükçe, motivasyonların da artacağını düşünüyorum. Fakat aslolan; havalar nasıl olursa olsun, bizim havamız HEP iyi olsun, değil mi ;)
Ben bu kısır döngüyü 1 kez yaşadım hayatta ama bana o da yetti :( şimdi okadar üzgünüm ki 54 kilo ya inmişken nasıl kalamadım neden dikkat etmedim kendime çok kızgınım ... Şimdi sil baştan yeniden başladık :(
helal sana terazi!
selamlar..
öğretmen misiniz? ben sınıf öğretmeniyim ama ücretsiz izindeyim bu sene :) mesleğimi özledim ama şu angarya işleri toplantıları falan hiiiç özlemedim :) bi de işten anlamayan bi müdür varsa hiç özlenmiyor valla :) 15 gün insanları şaşırtmak için iyi bi zaman :) 15 gün sıkı tutup okula daha ince dönünce insanlar dile getirecektir :) ben de seneye zapzayıf dönsem :(
...Bebişlerim...
Sen sadece 1 kere yaşamışsın bu duyguyu ya, ne mutlu sana! Bizimkilerden roman olur :))
hulyalar;
Teşekkürler :))) İçten hissettim desteğini...
şişkoroman
Evet, öğretmenim ve evet, okulun vizyonunda müdür faktörü çok büyük etkiye sahiptir; hele de devlet okullarında... İnşallah okula döndüğünüzde istediğiniz etkiyi yaparsınız; hem görüntünüzle, hem birikmiş enerjiniz ve öğretmenlik aşkınızla :))
Yorum Gönder