19 Aralık 2012 Çarşamba

2. Dönem Hazırlık: 17. Gün

3 Aralık'da 2. Döneme başladım ve tam 11 gün tam uyum ile devam ettim. Sadece 2 gün öğle yemeklerimi atladım, zamansızlıktan; onun dışında liste dışı yapmadım. 8.günden itibaren sisteme iyice alışmıştım, acıkmıyordum, gözümün önünden ve aklımdan olmadık "cıs" yiyecekler geçmiyordu! Yani her şey yoluna girmişti!

Sonra 11. gün gecesi ile başlayan raydan çıkma halleri, 12-13-14-15. günlerde sabah kahvaltısı dışında devam etti.

Yani sadece 4 gün! 11 gün tam uyumdan sonra sadece 4 gün kahvaltı sonrası liste dışına çıktım fakat şimdi kafamı toparlayamıyorum!

Nihayet dün, yani 16. gün, başladım tekrar ve herşey yolunda görünüyor. Listeme uyumluyum. Bugün kezâ öyle, listede ne varsa öyle devam ediyorum. Görünürde sorun yok.

Ama değil işte! Bir şey oldu, vücudum burada ama ruhum nerede? Ben bende değilem! (maalesef  bunu tasavvufî manada söylemiyorum :(( )

Bu duyguyu bir kez daha yaşamıştım. Mart-Haziran arası "0 sapma" ile programı uygulamış ve bunun artık yaşam tarzım olduğuna inanmıştım ki, Bulgaristan gezisi ile yolum çatallaştı birden. Gezi bitip eve döndükten sonra, tekrar kaldığım yerden başlamak istediğimde, işte tam da şu andaki şeyi hissetmiştim: birkaç kilo geri almak değildi beni üzen... O disiplinden kopmuştum ve onu tekrar kazanmak nasıl zordu, nasıl zorluyordu, bunu bildiğim için üzülüyordum.

Bu bir dağa tırmanmak gibi... Tırmanıyor, tırmanıyorsunuz; yolun en çetrefilli yerlerini geçiyorsunuz. Tam düzlüğe çıkıp, oh rahatım dediğiniz andaki dalgınlık veya boşvermişlikle, hoop metrelerce geriye düşüyorsunuz. Hatta başlangıç çizgisine... Hadi işin yoksa tekrar o çetrefilli yollardan geç bakalım bir kez daha...

Yoksa kilolar alınır, verilir; hiç dert değil!

7 yorum:

Burcu dedi ki...

Sanki beni anlatmışsınız :) Disiplinimi kaybettim ve geri kazanamıyorum.Kilolar zirveye ulaştı.Bütün umudum Mehtap Hanım'ın Ocak ayındaki programında.

Terazi dedi ki...

Evet Burcu; diyet işi, disiplin işi gerçekten... Bence de Mehtap Hoca'nın programı başladığında, topluluk psikolojisinin de etkisi ile tekrar disipline olmak daha kolay olacak :)

Kolay gelsin hepimize :)

hulyalar dedi ki...

oyle guzel anlatmissinki,simdi ben kednimi begendim bir kiloya dusmus ama hala vericek kilosu olan biri olarak kacamaklar yapmayip ama zihnimde gel gitler yasarken cok iyi oldu bu yazi!

Terazi dedi ki...

Faydası oldu mu sahiden? Ne güzel! Bana da olur inşallah :))

Şaka bir yana, hep tetikte olmalıyız ben ve benim gibi mutfak delisi olup; pişirmeyi, yedirmeyi ve tabi ki yemeyi sevenler... Bu arada da kilo vermek zorunda olanlar :(

Adsız dedi ki...

yemeyi de sevmem yedirmeyide desen:)gezmeye giyinmeyi severim desen:)?boyle inansan sonra da boyle devam etse.:)hulya

Benim dedi ki...

Sevgili Terazi,bu yaşadıkların o kadar tanıdık ki!
2,5 sene önce 13 kilo verdikten sonra;bir anda o müthiş motivasyonum bozuldu.Devam edemez oldum,yeniden başlamaya çalıştıkça daha da koptum diyetimden.Sonuç olarak 1 sene yeniden başlamalar, pes etmelerle geçti.Ve olan benim emeklerime oldu,9 kilo geri aldım.Bu da psikolojimi etkiledi.Kendimi,bıkkın,yıkık hissettim.
Bu zincire teslim olmamak için,devam etmek lazım,nasılsa biryerden geri gelecek o disiplin.Bence en önemli dönem bu,bu dönemde kararlı olunca,herşey yoluna girecek.Seni çok öpüyorum,yalnız değilsin unutma.

Terazi dedi ki...

Diyet blogu yazmanın ve böyle geri bildirimler almanın en güzel yanı işte bu; "yalnız değilim" hissi...

Biz neler aşmadık ki, değil mi?

Bu da geçer, geçsin, geçmeli...

:))

Bir de şunu eklemem gerek; hem yemeyi-yedirmeyi, hem de gezmeyi-giyinmeyi aynı derecede severek bu işi yapmam lazım diye düşünüyorum.
Yani dengeyi bulmam lazım; olduğum gibi görünmem, hissetmem ve yaşantıma geçirmem...
Bir taraf ağır bastığında veya -mış gibi yaptığımda, sonuç böyle gümlemeyle bitebiliyor işte :)

Sevgilerimle :))