30 Ekim 2012 Salı

Tüm başlangıçlar zordur...

Kuaföre gitmem lazımdı bugün. Kişisel bakım zımbırtılarının da halledilmesi gerekiyordu. Eskiden keyifle yapardım bu işleri. Bu aralar ise ne kadar ertelesem, o kadar kârdayım gibi hissediyorum. Öyle zor geliyor ki...

İşe gitmedim, dışarı da çıkmadım. Tüm gün TV'de haber kanallarını izledim. Moralimi bozmaktan başka bir işe yaramıyor bu da... Kafama örtüyü çekip akşama kadar uyuyasım var, halbuki yapacak sürüyle iş beni bekler.


* * *

Karnım çok şiş. Hem de çok... Dengesiz beslenmenin ve bunun yarattığı stresin faturası bu... Bacaklarım hareketsizlikten sertleşmiş durumda. Yapılacakları bilip yapmamak, karakteristik özelliklerimden. Bu huyumu artık bıraktığımı sanıyordum ama bir süreliğine geri gelmiş, gideceği günü bekliyorum.

Nihayet "kararlı" olarak düzgün beslenmeye geçtim. Birkaç gün et ve süt olmadan vücudu arındırma, sonrasında protein+sebze ağırlıklı beslenmeye geçiş. Bu akşam ne olursa olsun yürümeden uyumak yok!

Kararlıyım ve tüm gün buna uygun hareket ettim ama nedense bugüne mahsus olduğunu düşündüğüm; "bedenimi teslim alabilirsin ama ruhumu asla" durumu da var içime bakıldığında... Yani ruhsuz, şevksiz, "elden ne gelir, yapalım bakalım..."  der gibiyim. Dün akşam motivasyon denen bir şey vardı yanımda ama bu sabah itibariyle bir yerlere saklandı!

Halbuki şu son 1 haftadır kendimi yedim yahu! Kendi kendime kızdım, söylendim. Önüme tercihler koydum, nutuklar attım;

"YE = O ANDA MUTLU, SONRA DERİN MUTSUZLUK"
halbuki
"YEME = O ANDA MUTSUZ, SONRA SONSUZ MUTLULUK"

Hep ikincisinin doğruluğuna inandım ama bilindiği gibi "teorikte zehir, uygulamada sınıfta çakar" grubuna üyeyim ben...

Haziran ortasından beri aslında kendi kendimi baltalıyorum, devamlı önüme beni alıkoymasına izin verdiğim olaylar, planlar, etkinlikler koyuyorum:

Şuraya gidelim, gelelim; sonra tekrar başlarım, şimdi yiyeyim...
Falancalar gelsin gitsin, sonra başlarım...
Pazartesi olsun, ayın başı olsun, yok aybaşım bitsin...
Ramazan geçsin, bayram olsun, tatile çıkalım, e durduk bu kadar doğumgünüm bi geçsin, arkadaşım gitsin...

O pes etmeyen iç sesim var ya, bu sabah yine fısır fısır konuştu durdu: "gelecek hafta gezi var, git gel, sonra başlarsın..."

Dinlemedim.



not: bugünkü depresif ruh halim, 4.5 aylık tatilin bitmesinden kaynaklanan geçici bir durum diye düşünüyorum. 1 haftaya kalmaz eski full motivasyon hallerime geri döneceğimi umuyorum :)








12 yorum:

dilek dedi ki...

Eee hadi bakalim. Bende de motivasyon yerlerde. Bayramda fena zirvaladim. Tatli olarak degil ama hep agir yemekler vardi. Bu aksamda yaptigim icli koftemden doyana kadar yedim. Yarin start veriyorum. Hadi bakalim. Sevgiler. Dilek...

Terazi dedi ki...

Evet; yaz bitti, bak saatler bile geri alındı...

Demek ki zamanı geldi :)

Hadi o zaman :)

... dedi ki...

Valla bu diyetler bizi birer diyetisyem kadar bilgilendirdi.
Annem" yapmasan da, herseyi bil-ogren kizim" derdi.
Bu da o hesap!
Biliyoruz, ama yapmiyoruz iste.

Tatil bitti!
Kacacak delik yok artik!
BAsliyoruz ablacim. Yarindan tezi yok, basliyoruz!
Iki iki dort:)

Burcu dedi ki...

Bende aynı motivasyonsuzluk sözkonusu.Hep bir bahanem var başlamak için,pazartesi olsun,o gelsin , bu gitsin,bayram geçsin,gribim iyileşeyim.....bahaneler hiç bitmiyor,bu arada baskülün ibresi sağa doğru hızla kaymaya başlıyor.Halbuki Mehtap hanım ne diyordu , pazartesi falan değil,hemen şimdi....silkelenip hep birlikte başlayalım artık, biran önce,hemen şimdi.....

Adsız dedi ki...

Selamlaaaar ..... bende toparlamaya cabaliyorum ..... ne oluyor bize böyle yaw ..... by Meltem

Terazi dedi ki...

InceBelli'm, çok yaşa e mi? Ne doğru bir tespit yapmışsın. Bak işte bulduk bu bizdeki "bilip de yapmama" davranışının köklerinin nerelere dayandığını :))

Ama artık zaman "işi bilip, işe gitmeme" zamanı değil, toparlanıp yola revan olma zamanı ve biz de öyle yapacağız; değil mi?

;)

Terazi dedi ki...

Burcu, başarılı olduğum ve sonuç aldığım diyetlerin hemen hepsi pazartesi dışında başladığım programlarla geldi.

Ertelediğim her gün, o an için bana geçici bir mutluluk verse de, sonrasında hep pişmanlıktı hissettiğim.

Bu sebeple, "hemen, şimdi" lafı çok doğru.

Terazi dedi ki...

Ah bi bilsem Meltem'cim, n'oluyo:((

Topyekûn sermiş durumdayız galiba!

Şimdi de hep beraber toparlanıyoruz, hadi ;))

Adsız dedi ki...

.... ay ay ay .... benim gözümden kacmis bir yorumdan alinti bu ... sen yazmisin ... "26 Mart 2013′de diyet defterimi ve blogumu kapatacağım tarih olacak" ... anlamadim .... niye bu tarih niye kapatiyon ... varmi öyle birakip gitmek heeee? by Meltem

Terazi dedi ki...

:) Meltem'cim 26 mart 2012'de başladım bu son diyet yolculuğuma...

Şu ana kadar (son aldıklarımı saymazsak) 20 kilo civarında hafifledim. 4 ay ara verdim, şimdi kalanlar için ikinci perde başlıyor ve 26 Mart 2013'de, yani 1.sene dolduğunda bu iş bitmiş olacak diyorum.

Sonra artık diyet yazmak yok, diyet blogu yapmak yok... Fakat çok daha başka, daha keyifli konularda, başka bloglarda buluşmak var.

İnşallah!

Adsız dedi ki...

bizleri bi ara temeli birakacaksin diye ödüm koptu ... gitmeeee ... ama yine degisik bir seyler okuyacaksak senden o da kabul ... seve seve zevkle gelirim ... by Meltem

Terazi dedi ki...

Hepimiz hedeflerimize ulaştığımızda, artık diyet yazmamız gerekmeyecek. Eğer paylaşmaya değecek konularımız olursa yazarız Meltem'cim, olmadı yazanları okur, yine beraber oluruz :) Bu gruptaki sinerji gerçekten benim de çok hoşuma gidiyor.

Sevgilerimle