6 Haziran 2012 Çarşamba

Değişim Günlüğüm / 73. Gün

Çalışan kadında en çok yakıştırdığım şey, diz boyunda etekle ceket veya etek-bluz... Tabi olmazsa olmazı, orta ökçeli bir de şık ayakkabı :)

2006 sonbaharında kendime bir sürü etek, ceket almıştım; yeni işimde giyerim diye... O yaz 87-88 kiloyu görmüş ama sonbaharla hafiften tekrar kilo almaya, 90'larda dolaşmaya başlamıştım. Azıcık dar geliyordu aldıklarım ama "olsun, veririm" diye herşeyi 46 beden almıştım.

Onların içinden sadece bir döpiyesi giydim 2 kere (ki basen hizasında başlayan pli biraz açıldığı için, bir daha onu da giyemedim), diğer hepsi kaldı; etiketleri üzerinde hem de...

6 sene sonra o eteklerden birini giydim bugün. Üzerine de eskiden üzerime oturan bir bluzumu... Hoş, şimdi epey bollaşmış cânım bluz!

Kıyafetlerimi tamamlamak tasasından ziyade, sadece istenmeyen görüntüleri saklasın derdiyle taktığım fular ve belirli bölgelerin kamuflesi için illâ ki bir ceket, hırka, tunik, yelek, şal zorunluluğundan kurtulmak nasıl bir özgürlükmüş Allah'ım!
(bu cümle Nurhayat(=yalan dünya) edasıyla okunmalı :)

Akşamki miniklerin törenine giderken de o döpiyesi giydim. Etek -özellikle belden- iyice bollaşmış ama basen bölgesi aşağıya inmesini engelliyor! Sanırım sonbaharda tekrar mevsimi gelip, giymeye kalktığımda "o tutucular" da işe yaramayacak!

Kısacası 44 ve 46 stoklu bir gardrobum var şu anda ve yazın beni idare edecektir ama 42 kapıya dayandığında, ben de mağazaların kapısına dayanmak zorunda kalacağım; büyük bir zevkle...





4 yorum:

dilek dedi ki...

Sizi yurekten kutluyorum sevgili terazi. Iste bu diyorum. Lutfen birakmayin ve bunun gibi nice yazilarinizi okuyalim. Sevgiler. Dilek...

Terazi dedi ki...

Çok teşekkür ederim Dilek :)

Geçen yıllarda, tam da bu dönemde bir "sezon finali" yazısı yazar ve tüm diyet maceralarıma ve dolayısıyla yazılarıma, sonbahar-kış sezonuna kadar ara verir, ortadan kaybolurdum.

Okullar kapanmış, yaz gelmiş ve istenen kiloların gitmesiyle ilgili bir kıpırdama (hatta teşebbüs) olmamış... Ortadan kaybolmayıp ne yapacaksın? Bu blogun varolma amacı, kilo verme yolculuğumu paylaşmak, yolculuk yoksa paylaşacak bir şey de yok demektir!

Ama bu sene, Allah kısmet ederse, yazabildiğim kadar buradayım; hem de keyifli yazılar için :)

Mucize dedi ki...

Keyifle okuyorum yazilarini Terazi, dahada keyiflilerini (ince olanindan) heyecan ve merakla bekliyorum.

Terazi dedi ki...

İnşallah kısmet olur yazmak sevgili Mucize...

Bu sefer suya yazmak değil ama, taşa kayaya yazmak ki silinip gitmesin, kalıcı olsun...

Hep beraber inşallah!