3 Haziran 2012 Pazar

Değişim Günlüğüm / 70. Gün

26 Marttan bu yana ilk defa... 70. gün şerefine...

İlk defa listemi deldim, program dışına çıktım, kaçamak yaptım!

Dün de dediğim gibi, tadına bakmadığım bir şeyi misafirlere vermemek için bahanesine sığınabilirim. Ama bu sadece bir bahane olur...

Aslında her şey güzel başladı. Annemler, ablamlar ve yakın bir iki dostla; kahvaltıyla başlayan ve sonra da tüm gün beraber olacağımız bir program yaptım.

Saat 8.30'da, kahvaltımı süt ve herbalife ile yaptım. Misafirler kahvaltı yaparken kendimi unuttururum diye düşündüm. Öyle de oldu... Servisle meşgul olup, masaya geç oturmayı başardım. Böylece onca baştan çıkarıcı kokuya ve lezzete de dayandım. Sofraya oturduğumda, tabağıma sadece yeşillik ve salatalık falan alıp, tehlikeyi savuşturdum,

Sonrasında kahve eşliğindeki mini kurabiye, çikolatalar hiç ilgimi çekmedi.

Meyve servisinde, tüm meyveler bir yana; ananemin bahçeden toplanmış o dutlara içim gitti, içim... Dut benim ilk sıramdaki meyvelerdendir ama yemedim, 1 tane bile...

Bu arada, öğle yemeğimi atlattım; bilerek... Herkesle sofraya oturmak için, biraz geç yerim diye düşündüm... Ama o geç, epey geç oldu; kimse acıkmayınca, yemek saati de gecikti, benim öğle yemeği ve akşam yemeği böylece birleşmiş oldu! Saat 18 civarı ızgara ve yağsız salata yedim ama ette ölçüymüş, yağsız olsunmuş falan, hepsini bir kenara bıraktım! İşte ilk program delinmesi burada yaşandı!

Herkes elleri kolları dolu gelmiş, sağolsun... Akşam yemeğinde soframız pek renkliydi; ne annemin sarma ve biber dolmalarından, ne ablamın meşhur böreğinden, ne meksika fasulyeli salatamdan... Hadi uzun uzun yazmayayım, ne de olsa burası diyet blogu! Yemek blogu açınca uzun uzun yazar, resimler, tarif veririm. Ama beni baştan çıkaran 2 tat oldu:
  1.  Humus
  2. Çikolata soslu mozaik pasta
Bu ikisini de farklı tariflerle yaptım. Onun için de tadını çok merak ediyordum. İnsan tadını bilmediği bir şeyi ikram eder mi canım! ("e, sen de tadını bilmediğin şeyi yapmasaydın da merak edip baştan çıkmasaydın" diyor yine iç sesim: ne güzel, ne zamandır sesi soluğu kesilmişti bunun, yine çıktı meydane!!!)

Humusu nohut unuyla denedim ilk defa... Hazırladım, tadını tuzunu her şeyini ablama test ettirdim, hiç tadına bakmadım. Fakat en son, mikserin karıştırma aparatını sıyırmaktan kendimi alamadım... Bir de yemekten sonra, servis tabağında kalan humusu küçük tabağa alırken, tabağı tertemiz ettim maşallah! Sanırım 1-2 kaşık eder toplamda ama bıraksalar o humus tabağını önüme çeker, sabahki köy ekmeklerini de kızartıp öyle bir yerdim kiii... 2. delik!

Ve son olarak, yemekten sonra biraz yürüyüş yaptık, midelerde yer açıldı, çay faslına geçildi. Dün gece yaptığım mozaik pastamdan (ki 2 tarifi karıştırıp, üzerine de kendi yorumumu katarak yaptığım bir tatlıydı) öyle çok tezahürat almasına rağmen yemedim (yani tadına bakmadan ikram etmiş oldum aslında...) sadece çay içtim. Kalan 2 dilimi paketleyip, yeğenime götürmesi için anneme vermek üzere mutfağa geçtim. O esnada oldu zaten ne olduysa! 2 dilimi koydum bir kaba ama servis tabağında, tabanında kalmış ve bana üzgün üzgün bakan badem ve fıstık parçaları (ki dün gece kavuruken beni mest etmişlerdi) ile baştan çıktım. Kabı öyle bir sıyırdım ki, bulaşık makinesine girmesine gerek kalmadı diyebilirim! İnce yarım dilim kadar  mozaik pastayla programın 3. deliğini yapmış ve 70. günü kapatmış olduk!

Buradan alacağım tek ders, "kalan yemekleri küçük kaplara alma işini bundan böyle ben yapmayacağım"...

Gün bitti, misafirler gitti, "yarın nasıl devam edeceğim" derdine düştüm...






2 yorum:

InceBelli dedi ki...

Hic uzulme sakin. Sakin!
Insaniz unutma, insaniz:)
Yola devam, yola devam. Kendini affet gitsin:)

Terazi dedi ki...

Devam canım devam... Yapacak bir şey yok!

:)