25 Mayıs 2012 Cuma

Değişim Günlüğüm / 4. Tartı Günü Analiz

8 haftayı geride bıraktık.

Nasıl bu kadar konsantre bir şekilde olayın içine girdim ve daha da önemlisi 8 hafta boyunca öylece orada kaldım; bilmiyorum! Diyete başlama-bozma konusunda eski sabıkalı biri olarak, bu benim için inanılmazdı gerçekten...

Yemek konusunda;
  • Bir gün önceden, ertesi günkü yeme planımı ve hazırlığımı yaptım.
  • Ara öğün ve öğle yemeklerimi yanımda taşıdım.
  • Öğün saatlerim dışında yemedim.
  • Liste dışına çıkmadım.
Spor konusunda;
  • Sporsuz olmayacağını, her ara verdiğim dönemde tekrar anladım.
  • Programın en başından beri "Haftada en az 3 kez, 1 saat yürüyüş" yapmaya çalışsam da, 7. haftadan itibaren yaklaşık 12 gün "hiç spor" olarak geçti. Üzüldüm ama inşallah ders almışımdır!
  • Tempolu da olsa, sadece yürüyüş yapmaktansa; yürüyüşün aralarına 2şer dakikalık koşular eklemek çok iyi geldi bana... Şu gitmekte direnen kısımlar için!
  • Nasıl yaptım?
1 saatlik yürüyüş esnasında:
  • Ya her 10 veya 13 dakika yürüyüşten sonra 2 dakikalık koşu olarak...
  • Veya 45 dakika tempoyu arttırarak yürüyüş, kalan 15 dakikada "2 dak. koş, 1 dak. yürü=toplamda 5 kez koşarak" ...

Su ve diğer içecekler  konusunda;
  • Su konusunda süperim! En az 3 lt.
  • Bitki çayları; duruma göre, 2-3 fincan.
  • Kahve: Sabah ve öğleden sonra 2 Türk kahvesi kesin. Kahvaltıda müsli varsa, 1 fincan filtre kahveyi sabah içiyorum, Türk kahvesinden birini çıkarmaya çalışıyorum o zaman...
Sonuç;
  • Güzel sözler, inanamaz bakışlar, hoş fısıltılar...
  • Artan özgüven...
  • Yükselen fiziksel kondisyon...
  • Aynanın karşısında geçirilen daha uzun dakikalar...
  • Poşetlere doldurulan geçmiş...
  • Hâlâ ürkek, hâlâ çekingen; "geleyim mi?" diye kapıda bekleyen gelecek...


2 yorum:

dilek dedi ki...

Son cumlen beni vurmustur. Tekrar birdaha okudum o cumleyi. Sen olayi bitirmissin. Sevgiler iskenderundan Dilek...

Terazi dedi ki...

Dilek'cim, eski sabıka dosyam kabarık benim... Ürkekliğim, içimde bir yerlerdeki şüphe kırıntıları bu yüzden! 15 kg, 20 kg. verip sonra üzerine +10 koyarak geri almalarımla ünlüyüm ben!

Fakat şimdi, 45 yaşın olgunluğuyla "Bu sefer son!" olduğuna çok ama çok inanıyorum. Dedim ya, yaş gereği artık başta kavak yelleri esmiyor! "Amaan, n'olcak; yerim yerim veririm..." olmadığını, olamadığını son birkaç senedir yaşayarak tecrübe ettim çünkü...

:)
Sevgilerimle