15 Nisan 2010 Perşembe

bakımsız olmanın dayanılmaz ağırlığı

Karar verdim;  biraz daha bakımlı olmak lazım diyet zamanları. Hele bir de rahatsızlığınız da varsa, aman dikkat!

2 gün gezmek bana yaramadı. Evvelki gün başım, dünden beri de midem kötü. Sabah çıkarken, hâlâ ara ara devam eden spazmlar sebebiyle, ne doğru dürüst saçıma başıma bakabildim, ne de üstüme başıma. Ama bakmalıymışım! Çünkü bugün, 1 değil 2 değil 3 değil, karşılaştığım her üç kişiden birine rapor verdim neredeyse.


-Ne o hasta mısın?
-Evet, midem...

-Rengin solmuş, hasta mısın?
-Midem!
(Aslında solgunluk,  cilt doktorunun verdiği 50 faktörlü koruyucu kremin verdiği beyazlık ama detaya girmeye gerek yok)

-Süzülmüşsün, hasta mısın?
-Yaa, midem...
-Kilo da vermiş gibisin???
-Bilmem (söylemek yok)... Her zamanki çabalar devam ediyor ama hastalıktan süzülmüşümdür!

-İyi misiniz? (acıma ifadesi)
-Midem tuttu yine...
-Ayy, belli yüzünüzden...
-Yaa, evet...

Sonuçta; hasta da olsa insan, kesinlikle bakımı ihmal etmemeli. Hele bir de işin içinde, diyet durumları varsa; insanlar "yemiyorsunuz da, betiniz benziniz onun için solmuş" diye yorumluyorlar hemen. Bu sebeple; normal zamanlarda 1 bakımlıysanız, böyle zamanlarda, hele de bir rahatsızlık da geçiriyorsanız, 2-3 bakımlı olmalısınız. "Koyun can derdindeyken...", nasıl olacak bu demeyin; olacak, olmalı! Yoksa, gelen yorumlarla hasta değilseniz bile hasta olabilirsiniz.

Hiç yorum yok: